Kuzey Kore, uluslararası arenada sıkça tartışılan bir ülke. Rejim, pek çok alanda kontrol mekanizmalarını sıkılaştırırken, teknolojiyi de en verimli şekilde kullanmaya özen gösteriyor. Özellikle son yıllarda cep telefonları, sadece iletişim aracı olmaktan çıkarak, bir tür siyasi ve sosyal kontrol aracı haline geldi. Ülke içindeki vatandaşların günlük yaşamlarını etkileyen bu tümseğin ardında yatan nedenler, Kuzey Kore'nin kapalı yapısının ve Kim Jong-un yönetiminin propaganda anlayışının titiz incelemesini gerektiriyor. Peki, Kuzey Kore’nin cep telefonları üzerindeki kontrolü tam olarak nedir? İşte detaylar...
Kuzey Kore’de cep telefonları, devrim niteliğindeki bir haberleşme aracı olmanın ötesine geçiyor. Resmi verilere göre, ülkede yaklaşık 5 milyon cep telefonu mevcut ve bunların büyük bir kısmı devlet tarafından kontrol ediliyor. Cep telefonları kullanılarak yapılan her arama, gönderilen her mesaj ve paylaşılan her içerik, rejimin gözetimi altındadır. Kullanıcılar, bu teknolojik aletleri üzerinden sadece iletişim kurmakla kalmayıp aynı zamanda rejimin onayladığı bilgileri de tüketmek zorunda kalıyorlar.
Devlet, cüzdanlarda taşınan birer ‘casus’ gibi hareket eden bu cihazlar aracılığıyla halkı sürekli izliyor. Kim Jong-un hükümeti, cep telefonlarına entegre ettiği özel yazılımlar sayesinde, vatandaşların sosyal medya paylaşımlarını ve iletişimlerini takip ediyor. Kullanıcıların, ‘Kuzey Kore özel yazılımı’ (KOSY) adı verilen bu sistemden habersiz bir şekilde iletişim kurmaları imkânsız hale getiriliyor. Bu durum, bireysel özgürlüklerin ciddi anlamda kısıtlanması kaçınılmaz kılar.
Kuzey Kore'nin cep telefonları aracılığıyla en çok dikkat çeken diğer bir uygulama ise, rejim propagandasının yayılmasıdır. Devlet, cep telefonları üzerinden kendi görüşlerini, ideolojisini ve liderine olan sevgisini pekiştiren içerikler sunarak bireyleri etkilemeye çalışıyor. Kullanıcılar, her zaman bu içeriklerle karşılaşmakta ve düzenli olarak bu tip mesajlar almakta. Dolayısıyla, bu durum bireylerin düşünce yapısının şekillendirilmesine bir tür 'manipülasyon' olarak öne çıkıyor.
Kuzey Kore’deki cep telefonları, ayrıca 'saplantılı muhafazakarlık' bağlamında da kullanılmakta. Ülkede yaşanan hemen her olay, devletin kontrolü altında şekilleniyor ve halkın olaylara bakış açısı değiştirilmek isteniyor. Sadece geçen yıl sıkça karşılaşılan iç mektuplar ve müzik videoları gibi birçok propaganda içerikleri, cep telefonlarıyla halka ulaştırılmakta. Ancak bazı kullanıcılar, bu içerikleri eleştiren paylaşımlar yapmaya kalkıştıklarında ağır yaptırımlarla karşılaşabiliyor. Bu durumun, bireylerin kendilerini hükümetin denetiminden kurtarma isteği içinde olduğu gerçeğiyle de bağlantısı var.
Sonuç olarak, Kuzey Kore'nin cep telefonlarını bir beyin yıkama aracı olarak kullanma biçimi, hem ülkede yaşayanlar hem de dış dünya için birçok sorunu beraberinde getiriyor. Rejim, bu teknolojik araçları denetimi altına alarak, halkını hem izleme hem de bilgi akışını kontrol etme amacına hizmet ediyor. Her ne kadar dünya genelinde cep telefonları iletişimi kolaylaştıran ve hayatı kolaylaştıran bir araç olarak görülse de, Kuzey Kore’deki durum bunun tam tersini göstermekte. Ülkede yaşayanların özgürlükleri, bugüne dek öngörülemeyen şekilde kısıtlanmakta ve bu durum, uluslararası alanda daha fazla gündem oluşturacak gibi görünüyor.